23 Şubat 2011

hayret etmiyorum artık!!!

İnternette sörf yapmayı beceremedim oldum olası. Takıldığım bir kaç site var onlara bakıyorum. En çok da Google Amca'ya soru soruyorum. Yahu bu google yokken biz nerden öğreniyorduk her şeyi? Araştırmacı ruhumu kabartıyor bazen:)) Neyse bunlar ana konu değil. Sadece girizgah...

Gelelim asıl konuya. Dedim ya internette gezemem pek. Arkadaşım Açun pek mahirdir bu işte. Bilmediği site, takip etmediği blog yok neredeyse maşallah:)) Bulmuş yine bir blog bana linkini gönderdi. Hani bir ara meşhur bir video vardı. "İdare edemem anne, idare edemem" diye ağlayan bir çocuğun videosu. İşte o videonun kahramanı çocuğun annesinin bloğu. Genelde çocuğu ile ilişkilerini anlatan postlar yazıyor. Bunlardan birini okudum ve sonra altına yazılan yorumları. Çocuğu ile bir diayaloğunu aktarmış önce:

-Anne biz yaşlanınca Allaha inanacağız değil mi?
-Hayır oğlum nerden çıktı şimdi?
-Babaannem inanıyor ama o yaşlı ya ondan.
-Hayır oğlum yaşlılıkla bir ilgisi yok bunun.
-Biliyorum anne okuldaki bütün arkadaşlarım da inanıyor zaten, sadece ben inanmıyorum.
-Evet çoğunluk inanıyor oğlum.
-Biz az çoğunluğuz değil mi anne?
-Oğlum nereden çıktı bu konu, bütün arkadaşlarının inandığını ne biliyorsun?
-Öğretmen Allahı seviyor musunuz diye sordu.
-Bu nasıl bir soru Yaman? Sen ne dedin?
-Sevmiyorum dedim.
-Oğlum Allahı da bir masal kahramanı olarak düşünüp sevebilirsin.(Telaş*)
-Ay anne ben sevmekle inanmayı karıştırıyorum hep.
-Tabii ki karıştırırsın, henüz böyle şeyler konuşmak için çok küçüksün, öğretmen gerçekten sordu mu böyle bir soru?
-Hayır anne şaka yaptım.

Sonra da neden Allah'a inanmadığını açıklayan bir yazı. Buraya kadar tamam. Ama Hanımefendinin derdi bütün bunlar değildi. O takmış bir kere öğretmene. Nasıl benim çocuğuma Allah'tan bahseder diye. Alttaki yorumları okudukça çok şaşırdım desem yalan olur. Her iki taraftan da yazılanlar beklediğimin ötesinde değildi. Benim derdim Aslı Hanım'ın inanıp inanmaması değil. Çocuğunu nasıl yetiştirdiğiyle de ilgilenmiyorum. Nasıl dindar bir kişinin çocuğunu kendi inancına göre yetiştirme hakkı varsa ( yani 18 yaşına kadar bekleyip kendi tercihini yapmasını beklememe hakkına sahipse) Aslı Hanım da kendi inancı ya da inançsızlığı doğrultusunda çocuğunu yetiştirebilir.

Benim takıldığım nokta Oğlunun öğretmeni ile ilgili söyledikleri. Şunu sormak istiyorum: Eğer öğretmeni "Çocuklar Allah yoktur, inanmayın" deseydi aynı tepkiyi verir miydi? Sanmıyorum. Tepki verir miydi? Onu da sanmıyorum.
He bu arada yazının tamamı için http://asliberry.blogspot.com/2009/05/buyuklerin-dunyas.html tıklayın...

Hiç yorum yok: